21 Haziran 2011 Salı

Zaz - je veux

Merhabalar,

Bu yaz gününde içimi de ısıtan, yüzümde tatlı bir tebessümle dinlememe vesile olan sevgili Emel'e teşekkür ederek sizinle paylaşıyorum. Yüreğinizi ısıtacak elin sizi bulması dileğiyle...:)



Zaz - je veux

Ritz'de bir süt oda versen bana, istemem
Chanel'den mücevher, istemem
Bir limuzin versen bana, ne yaparım onunla ki?
Uşaklar teklif etsen bana, ne yaparım onlarla?
Neufchatel'de bir malikane, bana göre değil
Eiffel kulesini teklif etsen, ne yaparım onunla?

Aşk isterim, eğlence, iyi huy
Beni mutlu edecek olan paran değildir
Ölürken kalbimde bir el olsun istiyorum
Haydi birlikte gidelim, özgürlüğümü keşfedelim
Tüm önyargını unut, buyur benim gerçekliğime

İyi görgünden sıkıldım, bana çok fazla
Ben ellerimle yerim, ben böyleyim
Yüksek sesle konuşurum, dolaysızım
İkiyüzlülüğe son verelim, ben kurtuldum
Çifte konuşmalardan yoruldum
Bana bir bak, sana kızgın bile değilim, sadece böyleyim...

18 Haziran 2011 Cumartesi

bulut

aramızda sadece bulutlar var artık
yüreğinin avuçlarını açarsan
düşmeye hazırım...

4 Haziran 2011 Cumartesi

Büyüyorsun Farkında Mısın?



Kimseye ana rahmine düşerken “dünyanın ışığını görmek ister misin?” diye sorulmuyor. Hepimiz öyle ya da böyle hayata ağlayarak dünyaya gözlerimizi açıyoruz. Sonra küçük bedenimiz, hayal dolu dünyamızla büyümeye koyuluyoruz. Hem de nasıl bir büyüme çabası içine girerek!

Hatırlıyorum da ilkokulda ortaokulu, ortaokulda liseyi ve bununla devam ederek bir ilerisinin tamamlanmış olmasını isterdim. Ama neden isterdim bilmezdim. İnsan fiziksel olarak büyüse de küçük bedeninin içindeki hayal dünyası sanırım, soru ve ünlem işaretlerine dönüşüyormuş. Hepimiz zannediyoruz ki büyüyünce her şey tamamlanacak, her şey düzene girecek, ama öyle değilmiş…

Hayatınızda ne yaşadığımızdan çok yaşadıklarımızdan çıkarttığımız anlamlar önemli imiş. Zamanla çıkartmaya çalıştığımız anlamlar kişisel olarak sorgulamalara, arayışlara belki de belirsiz duygu karmaşasına sürüklüyor bizi. Bence önemli olan fiziksel olarak büyümekle birlikte hayata olan farkındalık derecemizin ölçüsü. Hayata ne için geldiğimizin farkında oluyor olmamız ağır bir yük. Çünkü bu bizi daha fazla düşünmeye daha fazla karmaşık duygulara içine hapsediyor. Asıl önemli olan bu düşünce karmaşıklığında hayata karşı duruşumuzu koyarak ne istediğimizi biliyor olabilmemiz.

Haydi, hep beraber düşünelim. Madem bize sorulmadan dünyaya geliyoruz. O zaman hayatımızı önceliklerimize ve tercihlerimize göre şekillendirebilme lüksümüz elimizde. Evet Dünya’nın bir düzeni hepimizin yaşayacağı bir kaderi var. Ancak Yaratan bizlere belirli sınırlar içinde bunu yaşayabilme hakkını vermiştir.

Artık bir ilerisini istemiyorum büyümek için. Sade ve sadece mutlu ve huzurlu olduğum yerde olabilmeyi diliyorum. Ne çok büyümek istiyorum, ne de çok hayatla yarışmak. Sadece kendimle, kendime daha çok şey katarak yaşamaktır istediğim. Peki ya sen, hala büyümek mi istiyorsun küçük?

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Translate